Daha önce duygu fobisi tanımlamasını duymuş muydunuz?
“Duygulardan fobi olabilir mi?” demeyin. Aslında pek çoğumuz günlük hayatta duygu fobisi yaşayarak duygularımızdan kaçıyoruz. Onları fark edemeden bastırma yoluna gidiyoruz.
Bir düşünün bakalım, gün içinde hangi duyguları hissediyoruz ve bunlara nasıl cevap veriyoruz?
Burada asıl dikkat edilmesi gereken nokta sadece olumlu duygulara değil olumsuz duygulara da cevap verebilmek… Buna örnek olarak bir danışanımın ifadesini paylaşmak istiyorum:
Danışanım, televizyonda hüzünlü bir şarkı dinlediğini ve bu şarkıdan çok etkilenerek ağladığını aktardı. “Kızım görmesin diye de hemen gözlerimi silip kanalı değiştirdim.” dedi. Bu beni bir süre düşündürdü…
- Bir olay karşısında hüzünlenmek ve ağlamak kötü bir şey midir?
- Çocuklarımızdan bu tür duygularımızı saklamalı mıyız?
Hayatta her zaman olumlu duygularla karşılaşmıyoruz. Çocuklarımızın da hayatlarında her daim olumlu duygular olmayacak. Gelin bundan sonra önce kendimizin daha sonra çocuklarımızın “Olumsuz Duygularına” da kulak verelim.
Gün içinde hangi duyguları hissettiysek bir yere not alalım.
- Hangi duyguları fark edebiliyoruz?
- Hangisini daha çok kabul ediyoruz?
- Hangisinden daha çok korkuyoruz?
Bu duygular üzerinde biraz düşünelim. Özetle; aslında duygulardan kaçmak yerine onların bizim birer parçamız olduğunu bütün içtenliğimizle fark edebilmek çok kıymetli.
Olumlu olumsuz bütün duygularınızı fark edebileceğiniz ve doyasıya yaşayacağınız güzel günlerinizin olması dileğiyle…
